Üst Manşet

21-07-2025

13:14

Avrupa’da Aşırı Sağ Yükseliyor

Avrupa’da Aşırı Sağ Yükseliyor

Avrupa’da Aşırı Sağ Yükseliyor

Avrupa'da aşırı sağ dalgası: Demokrasi sınav veriyor
  • 181
  • 0

Son yıllarda Avrupa'da gözle görülür biçimde yükselişe geçen aşırı sağ partiler, kıtanın siyasi haritasını yeniden şekillendiriyor. Göç, güvenlik, kimlik ve egemenlik gibi konular üzerinden oy toplayan bu partiler, geleneksel merkez partilerin iktidarını tehdit eder hale geldi. Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda ve İspanya gibi pek çok ülkede aşırı sağın yükselişi artık tekil bir vaka değil, bölgesel bir eğilim hâline geldi.

Ekonomik ve Sosyal Belirsizliklerin Etkisi

Aşırı sağın yükselmesinde ekonomik belirsizlikler büyük rol oynuyor. 2008 küresel finans krizinin ardından toparlanamayan ekonomiler, pandemi sürecinde daha da kırılgan hale geldi. Artan hayat pahalılığı, genç işsizlik oranlarının yükselmesi ve yaşam standartlarının düşmesi, halkın sistem karşıtı arayışlara yönelmesine neden oldu.

Bu durum, aşırı sağ partilerin “milliyetçi ve korumacı” politikalarıyla taban bulmasına yol açtı. “Önce kendi vatandaşımız” anlayışıyla öne çıkan bu partiler, göçmen karşıtı söylemleriyle dikkat çekiyor.

Göç ve Kimlik Politikaları

Göçmen krizi, aşırı sağın yükselişinde belirleyici bir unsur. Özellikle Suriye iç savaşı sonrası Avrupa’ya yönelen büyük göç dalgası, birçok ülkede sosyal gerilimlere yol açtı. Aşırı sağ partiler, göçü kriminalize ederek ve kültürel “asimilasyon” tehdidini vurgulayarak oylarını artırdı.

Fransa’da Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik, göçmen karşıtı söylemleriyle oy oranını istikrarlı biçimde artırırken; Almanya’da AfD (Almanya için Alternatif), doğu eyaletlerinde ciddi başarılar elde ediyor. İtalya’da Giorgia Meloni liderliğindeki İtalya'nın Kardeşleri Partisi ise 2022 seçimlerini kazanarak iktidara geldi.

AB Politikalarına Tepki

Aşırı sağ partiler yalnızca ulusal düzeyde değil, Avrupa Birliği (AB) karşıtı duruşlarıyla da dikkat çekiyor. Birliğin göç politikaları, mali disiplin uygulamaları ve egemenlik konusundaki düzenlemeleri, bu partilerce “dayatma” olarak görülüyor. “Brüksel bürokrasisi”ne karşı çıkan bu partiler, AB’den çıkışı ya da yetkilerin sınırlandırılmasını savunuyor.

Bu durum, Brexit sonrası Avrupa'da daha fazla ayrışma yaşanabileceği endişesini doğuruyor. Aşırı sağ partilerin Avrupa Parlamentosu’ndaki etkisini artırması, kıta siyasetini köklü şekilde etkileyebilir.

Demokrasi İçin Tehdit mi, Uyarı mı?

Aşırı sağın yükselişi, demokrasi açısından büyük bir tartışma konusu. Kimileri bunu halkın sisteme karşı verdiği demokratik bir tepki olarak değerlendirirken; diğerleri, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi temel ilkelerin bu partiler tarafından tehdit altında olduğunu düşünüyor.

Macaristan Başbakanı Viktor Orbán ve Polonya'daki PiS gibi örneklerde, iktidardaki aşırı sağ yönetimlerin hukuk devleti ilkelerini zayıflattığına dair ciddi eleştiriler bulunuyor.

Merkez Partilerin Yanıtı Yetersiz mi?

Merkez sağ ve sol partilerin, halkın yaşadığı ekonomik ve kültürel kaygılara yeterince çözüm üretememesi de aşırı sağa alan açıyor. Geleneksel partilerin sorunlara kayıtsız kaldığı algısı, seçmenleri alternatif arayışlara itiyor. Bu nedenle merkez partilerin, halkla daha doğrudan temas kurması ve sosyal politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiği vurgulanıyor.

Gelecekte Ne Bekleniyor?

Avrupa’da 2024-2025 yıllarında düzenlenecek genel seçimler ve Avrupa Parlamentosu seçimleri, aşırı sağın etkisinin hangi seviyeye ulaşacağını gösterecek. Eğer bu partiler daha fazla oy alırsa, AB içinde uyum politikalarının yerini çatışmacı bir döneme bırakması olası.

Yorumlar (0)

Yorum Yaz

Öne Çıkanlar!

Neler Popüler

Son Yazılar

Bülten'e Kayıt Olun

Bildirim Almak İçin E-Postanızı Girin.